31 Mart 2019’daki yerel seçimlerin ardından, Türk makamlarından seçim sonucunu kabul etmelerini istiyoruz. Kuşkusuz, her tarafın, meşruiyetleriyle ilgili şüpheler varsa, sonuçların kanıtlanmasını isteme hakkı vardır. Ancak, bir hafta geçmesine rağmen, İstanbul’daki nihai sonuçların AKP’nin tekrarlanan itirazları ve tekrarlanan yeniden sayım süreçleri nedeniyle henüz açıklanmaması endişe vericidir. Bu durum, birçok diğer belediyede muhalefet partilerinin benzer itirazlarını reddeden Yüksek Seçim Kurulunun önceki kararlarına aykırıdır.

Türkiye’de 31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerin genel iklimi, devlet aygıtının tarafsızlığı iktidar partisi lehine ciddi biçimde ihlal etmesinin yanı sıra özellikle medya ortamı, kampanya, siyasi atmosfer ve genel anlamda ifade özgürlüğü bakımdan birçok soru işareti doğuruyor. Bu nedenle, seçim kampanyası, seçim sürecinin adilliği hakkında sorular ortaya koyuyor. Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin seçim izleme heyetinin ön bulgularına atıfta bulunarak, bugün Türkiye’nin özgür ve adil bir seçim ortamından mahrum olmasının, genel olarak Türk demokrasisini engellediğini yineliyoruz.

Bu nedenle Türk makamlarını, Yüksek Seçim Kuruluna ve Bölge Seçim Kurullarına çalışmalarını açık ve şeffaf bir şekilde yürütmelerine izin verilmesini sağlamaya çağırıyoruz. Bu kurulların çalışmalarının hukukun üstünlüğüne tam olarak uygun şekilde yapılması gerekiyor. Türk makamlarını, Avrupa Konseyi değerlerine bağlı kalmaya ve halkın iradesini kabul etmeye çağırıyoruz.